DEM Parti’nin yasaklanan Diyarbakır mitinginde neler yaşandı?

DEM Parti ve DBP’nin 13 Ekim Pazar günü Diyarbakır’da düzenlemek istediği ”Tecride Karşı Özgürlük Mitingi” valiliğin beş günlük eylem ve etkinlik yasağı nedeniyle engellendi.

Valilik yasağında kararın ”milli birlik ve beraberliği zedeleyici, kışkırtıcı eylemlerin gerçekleşebileceği, kamu düzeni ve güveninin ciddi şekilde bozulabileceği mütalaa edilerek” alındığı belirtildi.

Çeşitli kentlerden Diyarbakır’a hareket çok sayıda aracın şehre girişine de bu yasak gerekçe gösterilerek izin verilmedi.

DEM Parti, DBP, Barış Anneleri, Mezopotamya Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Federasyonu gibi gruplar yaklaşık bir aydır bu mitinge hazırlanıyordu.

Miting, bir yıl önce birçok ülkede başlatılan “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyasının ikinci aşaması olarak görülüyordu.

Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ve Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Rezan Sarıca da miting için Diyarbakır’daydı.

Kürt hareketi, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998’de Suriye’den sınır dışı edilmesi ve 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye teslim edilmesi sürecini “Uluslararası Komplo” olarak niteliyor.

Türkiye, ABD ve İngiltere de dahil birçok ülke PKK’yı “terörist” grup olarak kabul ediyor.

Polis kordonu kuruldu

Yasağa rağmen Ofis Sanat Sokağı girişinde bir araya gelen DEM Parti ve DBP eş başkanları, milletvekilleri ve belediye başkanlarına, sivil toplum örgütü temsilcileri ve sivil vatandaşlar eşlik etti.

Bini aşkın insanın bir araya geldiği eylemde, kalabalık İstasyon bölgesine yürümek istedi.

Polis, kalabalığın önüne demir bariyerlerle set çekti, meydana giden yolları zırhlı araçlarla kapattı.

Polis siyasetçilerin olduğu bölgeye gelmek isteyen vatandaşlara da engel oldu.

Zaman zaman tansiyonun yükseldiği eylemde sık sık “Abdullah Öcalan’a özgürlük” sloganları atıldı.

DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, DBP Eş Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Asrın Hukuk Bürosu Avukatı Rezan Sarıca tarafından yapılan açıklamalarda, Abdullah Öcalan’ın Kürt sorunun çözümünde muhatap olduğu vurgusu öne çıktı.

Parti yöneticileri ve toplanan kalabalık, beş saat boyunca İstasyon Meydanı’na yürümek için harekete geçmeye çalışsa da güvenlik güçleri izin vermedi.

Mitinge izin verilmeyince, siyasetçiler, açıklamalarını, polis kordonu içinde yaptı.

Açıklamalardan sonra dağılan kalabalığa bazı bölgelerde müdahale edildi.

Bu sırada Özgürlük için Hukuk Derneği avukatlarından Özüm Vurgun’un kolunun kırıldığı ve üç gazetecinin de darp edildiği belirtildi.

Eylemin ardından Diyarbakır Valiliği milletvekilleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Valilik ayrıca Ofis semtinde bir araya gelen kalabalık arasında ”terör örgütü propagandası yaptığı tespit edilen altı şüphelinin” gözaltına alındığını açıkladı.

Mehmet Öcalan: ’43 aydır İmralı’dan hiç haber alamadık’

Abdullah Öcalan ile en son Mart 2021’de telefonla görüşen kardeşi Mehmet Öcalan, BBC Türkçe’ye son gelişmeleri değerlendirdi.

Abdullah Öcalan ile tekrar görüşüldüğü yönündeki iddialara ilişkin bilgi sahibi olmadığını söyleyen Mehmet Öcalan, “43 aydır İmralı Adası’ndan hiç haber alamadık” dedi.

Yeni bir çözüm sürecinin başladığı yönündeki yorumlara ilişkin de ”Onu bilmiyorum, buna ancak devlet cevap verebilir” dedi.

Öcalan şöyle devam etti:

”Ama ne bildiğimi sorarsanız, İmralı Adası’nda devlet ve hükümetinin hukuk ve adaleti çiğnediğini söyleyebilirim. En yasal hakkımız olan görüşlere bile izin vermiyorlar. Tüm yasağa ve engellere rağmen bu meydana toplanan bunca insan neden burada? Çok açık; tecrit son bulsun istiyorlar, Kürtler demokratik yasal haklarını istemek için buradalar.”

Abdullah Öcalan, 1999 yılından beri İmralı F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuluyor.

Bir süredir Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüşmesine izin verilmiyor.

DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan da Abdullah Öcalan’ın adı her geçtiğinde polisin anons aracıyla müdahale ettiğine dikkat çekerek “Bugün karşılaştığımız tablo, ‘Türkiye barışını sağlayacağız’ diyenleri ters köşe eden bir tablodur” dedi.

Bir memurun bir parti başkanının sesini kesemeyeceğini belirten Bakırhan, “Türkiye barışının bu yaklaşımla sağlanamayacağını” söyledi.

Bakırhan, ülkenin en büyük sorununun demokrasi, eşitlik ve özgürlük sorunu olduğunu, bunun da Kürt meselesinden kaynaklandığını savundu.

Diyarbakır’da engellemelere rağmen düzenlenen mitingin bir mesaj verdiğini söyleyen siyasetçi, “Bu tablo şu mesajı veriyor. Tarihi bir sorumluluk alın, Önce Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü sağlayın, sonra bu çözümde rol alın” dedi.