cem garipoglu mezar

Kaynak, Twitter

Münevver Karabulut’u öldüren ve 2014 yılında cezaevinde intihar ettiği açıklanan Cem Garipoğlu’nun mezarı bugün DNA eşleşmesi için açıldı.

Cem Garipoğlu, 2009 yılında İstanbul Bahçeşehir’deki villasında 17 yaşındaki Münevver Karabulut’u vahşice öldürmüş, 197 gün firar ettikten sonra polise teslim olmuştu.

2014 yılında Garipoğlu’nun cezaevindeki tek kişilik odasında kendini asarak intihar ettiği açıklanmıştı.

Ancak Garipoğlu’nun cezaevindeki ölümüyle ilgili şüpheler yıllardır tartışılıyor, Garipoğlu’nun cezaevinden kaçırıldığı ve yurt dışına yerleştiği iddia ediliyordu.

Karabulut’un ailesi, Garipoğlu’nun mezarının açılması için iki kez savcılığa başvurmuş ancak bu talepler reddedilmişti.

Haberin başlığını atlayın ve okumaya devam edin

Önerilen haberler

Haberin sonu

Kasım 2023’te Cem Garipoğlu’nun babası Mehmet Nida Garipoğlu, oğlunun mezarını açılması ve DNA eşleştirmesi için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.

Münevver Karabulut’un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, bu başvuru üzerine, “Bize göre artık mezarın açılmamasına ilişkin hiçbir makul, meşru gerekçe kalmamıştır” demişti.

Savcılık 26 Eylül’de, Garipoğlu’nun mezarının DNA testi için açılmasına karar verdi.

Garipoğlu’nun mezarı bu sabah savcılık eşliğinde açıldı, polis Karacaahmet Mezarlığı etrafında bariyerlerle geniş güvenlik önlemleri aldı.

Kazma işleminin ardından tabuta konulan ceset, DNA eşleşmesi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.

Karabulut ailesinin Avukatı Rezan Epözdemir, tamamı çıkarılan ceset üzerinde çok kapsamlı biyolojik ve kimyasal incelemelerin yapılması gerektiğini belirtti.

Karabulut ailesinin kuşkularının giderilmesi gerektiğini söyleyen Epözdemir, sağlıklı bir sonuç tespit edilememesi durumunda kamu vicdanının rahatsız olacağını ifade etti.

‘Sonuç bir hafta içerisinde kuvvetle muhtemel belli olur’

Mezarın açılmasının ardından gazetecilere açıklama yapan Avukat Epözdemir, DNA eşleşmesi sonucunun muhtemelen bir hafta içerisinde belli olacağını ifade etti.

Mezarın cumhuriyet savcısı, soruşturma savcısı, üç adli tıp doktoru ile iki olay yeri inceleme ekibi ve kolluk kuvvetlerinin eşliğinde açıldığını söyledi.

Bir gazetecinin “Neden kefen yok” sorusuna ise, “Onu anlayamadım, hiçbir kefen bez yok” diyerek yanıt verdi:

“İki tabaka vardı. İlk tabakada hiçbir şey yoktu, ikinci tabakada da kefen bekliyorduk, kefen ve bez yoktu. Toprağın üzerinde dağınık şekilde kemikler ve kafatası vardı. Tutanağa da geçti kefen ve bezin olmadığı. Adli tıp uzmanları yazdılar.

“Bu birkaç alternatifi bize verebilir. 10 sene içinde kaybolmuş ya da aşınmış olabilir mi? O bana çok rasyonel gelmiyor.

“Sonradan kemiklerin bırakılma ihtimali, kefenin olmadığı yerde çok kuvvetli bir ihtimal olarak karşımızda duruyor. O beni ziyadesiyle rahatsız etti.

“2014 yılında defin işlemi sırasında da kayıt alınmamış. Biz de otopsiye girmedik yasal hakkımız da yok.”

Ne olmuştu?

3 Mart 2009’da Bahçeşehir’de bir villada vahşice öldürülen Karabulut’un parçalanmış cesedi, Etiler’deki bir çöp konteynerinde bulunmuştu.

Garipoğlu, cinayetten sonra firar etmiş, 197 gün sonra polise giderek teslim olmuş ve “tasarlayarak öldürme” suçundan 24 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

2014 yılında, Garipoğlu’nun cezaevindeki tek kişilik odada kendini asarak intihar ettiği açıklanmıştı.

Ancak Garipoğlu’nun ölümü pek çok kişi tarafından şüpheyle karşılanmış, Cem Garipoğlu’nun intihar süsü verilerek cezaevinden kaçtığı iddia edilmişti.

Bu iddialar arasında, Garipoğlu’nun cezaevinde Çince öğrendiği ve Çin’e kaçtığı yönündeki iddialar da yer alıyordu.

Aradan geçen 10 yıl içerisinde Garipoğlu’nun ölümüne dair şüpheler devam etti ve Karabulut ailesi defalarca mezarlığın açılması talebinde bulundu.

Münevver Karabulut cinayeti, Türkiye’de kadın cinayetlerine yönelik toplumsal tepkinin sembollerinden biri olma niteliği taşıyor.

Karabulut’un ölümü, toplumun her kesiminden tepki görmüş ve kadın cinayetlerine karşı kitlesel bir tepki yaratmıştı.