İstanbul'un Fatih ilçesinde zehirlenme şüphesiyle ölen Servet Böcek'in cenazesi Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde toprağa verildi.
Bolvadin Devlet Hastanesi morgundan alınan Böcek'in cenazesi, Müslümana Mahallesi'ndeki camiye getirildi. Böcek ailesinin yakınları, burada taziyeleri kabul etti. Öğle vakti kılınan namazın ardından Böcek'in cenazesi, ilçe mezarlığında toprağa verildi. Törene, Böcek ailesinin yakınları, Bolvadin Kaymakamı Ali Arıkan ve vatandaşlar katıldı.
İstanbul Fatih'te oteldeyken zehirlenme şüphesiyle götürüldükleri hastanede hayatını kaybeden Kadir Muhammet Böcek, Masal Böcek ve anne Çiğdem Böcek, 15 Kasım'da Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde toprağa verildi. Baba Servet Böcek de pazartesi günü tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Servet Böcek için bugün öğle vakti Bolvadin'de cenaze töreni düzenlendi. İlçe merkezindeki Müslümana Camisi'ndeki törene; Kaymakamı Ali Arıkan, İlçe Müftüsü Resül Arıcı, diğer protokol üyeleri ile Servet Böcek'in babası Yılmaz Böcek, aile yakınları ve vatandaşlar katıldı.
Müftü Resül Arıcı'nın kıldırdığı namazın ardından Servet Böcek'in cenazesi, eşi ve 2 çocuğunun yanına gözyaşları arasında defnedildi. Anne Cemile Böcek, oğlunun mezarı başında gözyaşlarını tutamadı.
KÜÇÜK MUHAMMET YAŞ GÜNÜNÜ KUTLAMAYA HAZIRLANIYORDU
Servet Böcek'in babası Yılmaz Böcek, gazetecilere, evlatları ve torunlarının artık sadece duvardaki resimlerde kalacağını söyledi.
Ölümlerin sebebiyle ilgili her şeyin varsayım üzerinden gittiğini savunan Böcek, "İnsan hayatı bu kadar mı ucuz yani? Olmamalı. Gerçekten çok yazık. Bu işin peşini bırakmayacağım. Adalet için sonuna kadar mücadele edeceğim. Suçlu kimse cezasını çeksin, hiç güneş yüzü görmesin. Kelimelerin, sözlerin bittiği yerdeyiz. Ailem yok oldu gitti, bir hiç uğruna. Sıkı bir denetim olsaydı, belki bu felaketi yaşamayacaktık. En azından bir hayat olabilirdi. Ama bütün hayatı kopardılar benden, 4 can gitti. Diyecek laf bulamıyorum. Hiç kimse suçu üstlenmek istemiyor. O kebapçıya atıyor; kebapçı, börekçiye atıyor; artık o işe döndü. Doktor, 'hastane' diyor. 'Bize gelseydi, biz böyle müdahale ederdik.' Öbürü, 'Biz elimizden geleni yaptık' diyor. Sonuçta olan benim canlarıma oldu. Aynı acılı babalar gibi adaletin yeterince işlemediğini görüyoruz. Dilerim ki adalet işlesin. Son taksi görüntülerinde görünüyor ki benim çocuğum zaten kendi gidiyor hastaneye. Ne kadar rahatsız oldukları görülüyor. Bu şekilde gelen bir vakaya, hastane 'Siz yurt dışından gelmişsiniz, hava değişimi vardır, belki de yediğiniz yemekler dokunmuştur' diye sadece bir serum takıp, hiçbir şeyle ilgilenmeyip, ne kan tahlili, ne idrar, ne büyük abdest tahlili yapmadan gönderiyorsa, burada hastaneyi de soruşturmak lazım. Bir kafa ağrısında hap alırsın geçer ama karın ağrısında öyle bir şey yok. Otel sahibinin çıkıp, röportaj vermesinde zaten adamın ne kadar agresif davrandığını, bir şeylerin ters gittiğini görüyoruz. Odaya ilaç yapmışsın, niye 3 kuruş için 4 can aldın? Bırakabilirdin 24 saat. Odayı vermeyebilirdin. Niye 'O parayı kazanacağım' diye 4 canı göz göre göre kopardınız?"
Çiğdem Böcek'in babası Mustafa Çelik, sorumluların cezalarını çekmesini istediğini dile getirdi.
Türkiye'deki herkesin bu konunun aydınlatılması için elinden geleni yaptığını gördüklerini aktaran Çelik, "Yarın torunum Kadir Muhammet'in doğum günüydü. Bu ölümler olmasaydı 6. yaş gününü kutlayacaktık. Ailece pasta yiyeceklerdi. Ama olmadı işte. Isparta ve Afyonkarahisar'daki iki ailenin ocağına ateş düştü. İçimiz yanıyor." ifadesini kullandı.
NELER OLMUŞTU?
Almanya'dan 9 Kasım'da İstanbul'a gelen ve Fatih'te bir otelde konaklayan Servet ve Çiğdem Böcek ile çocukları Kadir Muhammet ve Masal, mide bulantısı ve kusma şikayetleri üzerine 12 Kasım'da hastaneye kaldırılmış, çocuklar müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı.
Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınan anne 14 Kasım'da, baba da 17 Kasım'da vefat etmişti.
Ailenin kaldığı otelde konaklayan 2 turist de bulantı ve kusma şikayetiyle aynı hastanede tedavi altına alınmıştı. Aynı odada konaklayan ve refakatçi olarak hastaların yanında bulunan üçüncü kişi, kalp atış hızının düşük olması nedeniyle tetkik amaçlı hastaneye yatırılmıştı.
Soruşturma kapsamında polis ekiplerinin yaptığı incelemenin ardından otel mühürlenmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında 11 şüpheli gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan ve işlemlerinin ardından adliyeye götürülen midyeci Y.D, lokumcu F.T, kokoreççi E.E. ile kafe işletmecisi F.M.O. tutuklanmıştı.
Yorumlar
Yeni Yorum Yap