Süper Lig'de dün akşam derbi heyecanı yaşandı. Fenerbahçe ile Galatasaray, Kadıköy'de oynanan dev maçta 1-1 berabere kaldı. Hürriyet yazarları Güntekin Onay, Uğ...
Provokasyon peşinde olanların heveslerinin kursaklarında kalacağını belirten Bahçeli, Terörsüz Türkiye hedefini tarihi bir fırsat eşiği olarak nitelendirdi: "Te...
Provokasyon peşinde olanların heveslerinin kursaklarında kalacağını belirten Bahçeli, Terörsüz Türkiye hedefini tarihi bir fırsat eşiği olarak nitelendirdi:
"Terörsüz Türkiye hedefi Cumhuriyet tarihinin en müessir adım ve atılımıdır. Hedefle ilgili taviz, tehir veya en küçük tereddüt asla söz konusu değildir. Ok yaydan çıkmıştır, gemiler yakılmıştır. Kararlılığımız aşınmaz ve tartışılmaz düzeydedir. Bu yüksek seviyeyi heba ve heder etmeye kimsenin hakkı yoktur. Aksi istikametteki tavır ve tutumları millete ve devlete yönelik karşı direniş olarak yorumlamak kaçınılmazdır. Tarihi bir fırsat eşiği önümüzdedir."
Dendias hukuku Ege'de boğuyor"İFTİRA VE İSNATLAR BİZİ YOLUMUZDAN DÖNDÜREMEZ"
Türkgün Gazetesine röportaj veren Bahçeli, Terörsüz Türkiye sürecinde ortaya atılan iddialara da tepki gösterdi:
"MHP içinden şahsıma darbe yapılacakmış. Demokrasi sevdalısı Milliyetçi-Ülkücü Hareket'ten nasıl darbeci çıkacak, işin doğrusu gülümseyerek düşündüm. İftira ve isnatlar bizi yolumuzdan döndüremez bunların hepsi fasa fiso."
Suriye’nin kuzeydoğusunda etkili olan SDG/ YPG‘nin henüz silah bırakmadığını vurgulayan Bahçeli, İmralı'nın çağrısının PKK’nın yanı sıra bölücü terörün tüm bileşenlerini kapsadığını hatırlattı.
Fenerbahçe - Galatasaray derbisinin tartışmalı pozisyonları Trio'da değerlendirildi! 'Bu pozisyon sarı karttan başlar'
EVRİN GÜVENDİK / ANKARA - Açık adres belirtmese de CHP liderinin bu sözleri, DEM Parti’ye yönelik olarak yorumlandı. DEM Parti’den de beklenen yanıt gecikmedi. ...
EVRİN GÜVENDİK / ANKARA - Açık adres belirtmese de CHP liderinin bu sözleri, DEM Parti’ye yönelik olarak yorumlandı. DEM Parti’den de beklenen yanıt gecikmedi. Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları, Çanakkale’de yaptığı açıklama ile CHP liderine tepki gösterdi. Hatimoğulları, partinin resmi sosyal medya hesabından da “Hatimoğulları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e Çanakkale’den yanıt verdi” notuyla paylaşılan açıklamasında şunları kaydetti:
DEM: AKIL TUTULMASI
“Hiç arzu etmeyeceğimiz şey, muhalefetin birbirine muhalefet etmesidir. Yargı sopası, baskılar, adaletsizlik; ‘celladına âşık olmak’ ya da ‘Stockholm sendromu’ metaforuyla anlatılamaz. Ancak siyasetle anlatılır, siyaset üretmekle açıklanır, dayanışmayla ve ortak mücadeleyle bunlar aşılır. Bu metaforun bizler için kullanılmış olması, en hafif tabiriyle bir akıl tutulmasıdır. Celladı da çok çok iyi tanırız. Türkiye’yi demokratik bir dönüşüme zorlamak için bu süreci yürütüyoruz. Herkesi aklıselime davet etmek istiyorum.”
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ / ANKARA -Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine toplantısının ardından Millete Sesleniş konuşması yapan Erdoğan, özetle şunları söyledi:...
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ / ANKARA -Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine toplantısının ardından Millete Sesleniş konuşması yapan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
21 ÇEYREKLİK KESİNTİSİZ BÜYÜME: 238 milyar dolar olan milli gelirimizi, yıllık bazda 1.5 trilyon dolara çıkardık. 2028 için hedefimiz, 1.9 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe ulaşmaktır. Türkiye ekonomisi, kesintisiz büyüme trendini 21 çeyreğe taşımıştır.
HASSAS BİR SÜREÇ YÖNETİYORUZ: Terörün her çeşidiyle mücadelede tarihi nitelikte başarılar elde ettik. Hassas bir süreç yönetiyoruz. Terörsüz Türkiye süreciyle, ekonomik şahlanışımızın, huzurumuzun ve kardeşliğimizin önündeki en büyük engellerden birini ortadan kaldırmanın çabası içerisindeyiz.
TÜRKİYE HEDEFLERİNE ULAŞIR: Biz; ayağına çelme takılınca, yoluna engel konulunca girdiği yoldan dönecek bir millet değiliz. Hele hele tehditler karşısında ürkecek, korkacak, çekinecek, tehdit diline boyun eğecek bir millet, devlet, hiç değiliz. Türkiye, hedeflerine er ya da geç mutlaka ulaşır. İster Sünni, ister Şii olsun; ister Kürt, ister Arap, ister Türkmen olsun, yarın birimizin başı dara düştüğünde yine birbirimizin kapısını çalacağız.
ASIRLIK OYUNLARI BOZACAK: Coğrafyamız artık kör şiddete doymuştur. İnanıyorum ki, Terörsüz Türkiye süreciyle; bölgemizde tesis edeceğimiz ‘Kardeşlik Kuşağı’ bütün kirli hesapları altüst edecek, asırlık oyunları bozacak, yeni bir dönemin kapılarını açacaktır.
NÜKLEER MÜZAKERE SÜRÜYOR: Güney Kore Cumhurbaşkanı, Külliyemizde misafirimizdi. Hyundai şirketi de İzmit’teki fabrikasında yüzde 100 elektrikli araç üretmeye başlayacak. Güney Kore’yle savunma sanayii alanında ortak projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Nükleer güç santraline yönelik görüşmelerimiz de sürüyor.
AYRIMCILIĞA MÜSAADE YOK: Papa 14. Leo’yu ve heyetini Ankara’da ağırladık. Gazze’de, İsrail’in camileri, okulları, hastane ve kiliseleri de hedef alan insanlık dışı saldırılarına dikkat çektik. Papa 14. Leo’nun Filistin meselesindeki duruşunu takdirle karşıladığımızı dile getirdik. Millet olarak, ülke olarak farklı kimlik ve inançları barış içinde yaşatma noktasında eşsiz bir tecrübeye sahibiz. Bu topraklarda yaşayan tek bir insanımızın dahi ötekileştirilmesine, dışlanmasına, ayrımcılığa maruz kalmasına müsaade etmeyiz, edemeyiz.
AVRUPA’DAN İYİ SEVİYEDE: Anamuhalefet ve yandaşları uzun bir süredir, FETÖ’cülerin yurt dışında fonladığı paravan kuruluşların sözde raporları üzerinden, suç ve suçluyla mücadelemize gölge düşürmeye çalışıyor. Yapıcı eleştirilerle bu mücadeleye destek olmak yerine; asılsız iddialarla emniyet mensuplarımızın elde ettikleri başarıları görmezden geliyorlar. Bunun, gece gündüz demeden görevlerini yapan kolluk kuvvetlerimize haksızlık olduğunu söylemek mecburiyetindeyim. Uluslararası kuruluşların raporlarına göre dolandırıcılık, hırsızlık, cinsel saldırı, kasten yaralama, uyuşturucu ticareti gibi suçlarla mücadelede, Avrupa ülkelerinden çok çok iyi seviyedeyiz.
ANADOLU’DA 4 YENİ SANAYİ KORİDORU: İktidarlarımız döneminde sanayimizi güçlendirmek, üretimi büyütmek, katma değeri artırmak önceliğimiz oldu. Bugüne dek desteklediğimiz 3,6 trilyon lira tutarında 308 yatırım ile 120 bin kişilik istihdam sağladık. Sanayi Alanları Master Planı ile planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 350 bin hektara ulaştıracağız. Anadolu’da 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız.
‘Kızılelma bir ilke imza attı’
VİZYONSUZLAR KOROSUNA KULAK ASMADIK: Zamanında 50-51 milyar dolarlık bir bütçeyle hizmete aldığımız projeleri, bugün inşa etmeye kalksak, ihtiyaç duyulan rakam, 90 milyar dolara yaklaşıyor. Biz, bu eserleri yıllardır kullanıyoruz. Bu yatırımlar, Türk ekonomisine milyarlarca liralık katma değer sağlıyor. İnsansız savaş uçağımız KIZILELMA, dünya havacılık tarihinde bir ilke imza attı. Her alanda bu dinamizmi yaşıyoruz. Biz ‘vizyonsuzlar korosuna’ hiçbir zaman kulak asmadık; onların ülkemiz için kurduğumuz hayallerimizle aramıza girmelerine müsaade etmedik.
‘Mazur göremeyiz’
UYARIDA BULUNDUK: Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın Karadeniz’deki seyrüsefer güvenliğini açıkça tehdit eder boyuta geldiği görülüyor. Münhasır ekonomik bölgemizde ticaret gemilerinin hedef alınması, endişe verici bir tırmanmayı işaret ediyor. Can ve çevre emniyetini tehdit eden bu saldırıları hiçbir şekilde mazur göremeyiz. Bu tarz durumlarla ilgili, tüm taraflara gerekli uyarılarda bulunuyoruz. Savaşı bitirmeye dönük gerekli katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz.
‘Aylık destek 3 bin 500 lira’
Emek-yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerinde KOBİ’lerimize yönelik istihdamı koruma programı başlatmıştık. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize, çalışan başına aylık 2 bin 500 lira destek verdiğimiz bu programla 15 bin KOBİ’de 416 bin istihdamı koruduk; 22 bin ilave istihdam oluşturduk. Bu programı 2026’da aylık destek tutarını 3 bin 500 liraya yükselterek ve büyük ölçekli firmaları da dahil ederek sürdüreceğiz. Emek-yoğun sektörlerimizdeki işletmelerin, batıdaki büyükşehirlerden Anadolu illerimize taşınmasını teşvik ediyoruz.
MEHTAP GÖKDEMİR / ANKARA - Kurultayda yapılan tüzük değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Ofisi bünyesinde kurumsallaştırılan Gölge Kabine MYK’dan ayrılmıştı. Klasik ...
MEHTAP GÖKDEMİR / ANKARA - Kurultayda yapılan tüzük değişikliğiyle Cumhurbaşkanlığı Ofisi bünyesinde kurumsallaştırılan Gölge Kabine MYK’dan ayrılmıştı. Klasik düzene dönülmesinin ardından MYK’nın üye sayısının 13-14’e çıkarılması düşünülüyor. Kulislerde, Özel’in, kurultay öncesi MYK’daki çekirdek kadrosunu koruyacağı, gölge kabineden bir iki ismi MYK’ya alabileceği, Zeynel Emre, Engin Özkoç ve Bilhun Tamaylıgil’in ise kurulun yeni isimleri arasında olacağı konuşuluyor. Yeni dönemde Özel’in bir hafta MYK’ya bir hafta gölge kabineye başkanlık edeceği ifade ediliyor.
‘Özel güçlendi’
Haftasonu yapılan kurultayda parti tarihinin en yüksek oyu ile yeniden Genel Başkanlığa seçilen Özel’in, üye sayısı 80’e yükseltilen PM için çıkardığı anahtar liste de delinmeksizin aynen kabul edildi. Özel’in listesinin ikince kez delinmeksizin benimsendiğine işaret eden parti kurmayları, Milliyet’e yeni PM’ye ilişkin özetle şu yorumları yaptılar:
“Listenin delinmemesi Özel’in liderliği, örgütlere hakimiyeti konusundaki tartışmanın kapandığını gösteriyor. Genel Başkan’ın etrafında büyük bir birleşme oldu. Liderliğini pekiştirdi. Kamuoyunda zaten güçlenmişti. Parti içinde de güçlendi. Genel Başkan’ın oluşturduğu resim, iktidara yürüyen bir kadro resmi.”
PM’nin enleri
CHP’nin yeni PM’sinde 23 milletvekili yer alırken, kadın üye sayısı 28 oldu. PM’ye en yüksek oyu alarak seçilen 27. Dönem Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu, listenin sürpriz isimleri arasında gösterilirken, partili kurmaylar, Şaroğlu için “Tunceli’de milletvekilimiz yok. Bölgenin ve örgütün istediği isimdi” ifadesini kullandılar. Bin 22 oy ile Şaroğlu’nun en yüksek oyu aldığı PM seçimlerinde, bu ismi sırasıyla Ozan Bingöl (bin 7 oy), Ali Gökçek (bin 6 oy), Gamze Taşcıer ve Deniz Yavuz Yılmaz (bin 2 oy), Yankı Bağcıoğlu (bin oy) takip etti. Özel’in 70 kişilik anahtar listesinden en düşük oyu alan isim Aylin Nazlıaka (656 oy) oldu. Mustafa Sezgin Tanrıkulu 65’inci, Volkan Memduh Gültekin de 69’ncu sırada kaldı.
Kemal Derviş’in danışmanı PM’de
“Genel başkan kontenjanı” olarak adlandırılan Bilim Kültür Sanat Platformu listesinden 10 kişi PM’ye girdi. Platformda en yüksek oyu anayasa hukuku profesörü Şule Özsoy Boyunsuz alırken ikinci sırada Kemal Derviş’in danışmanlığını da yapan, eski devlet bakanlarından Fikret Ünlü’nün kızı Oya Ünlü Kızıl yer aldı.
YDK’da en yüksek oy kadınlara
YDK’da en yüksek oyları kadınlar aldı. YDK’da sırasıyla en yüksek oyları alan isimler Aliye Timisi Ersever, Ayça Akpek Şenay, Yasemin Reçber, Erbil Aydınlık oldu.
PM’de geçen dönem de görev yapan Sevgi Kılıç ile Emine Uçak Erdoğan yeni dönemde de yerlerini korudu.
Kurtulmuş’un Tacikistan’ı ziyareti, Türkiye’den TBMM Başkanı düzeyinde bu ülkeye yapılan ilk ziyaret olma özelliği de taşıyor. Meclis Başkanlığından yapılan açı...
Kurtulmuş’un Tacikistan’ı ziyareti, Türkiye’den TBMM Başkanı düzeyinde bu ülkeye yapılan ilk ziyaret olma özelliği de taşıyor. Meclis Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Kurtulmuş, Tacikistan Milli Meclisi Başkanı Rüstem İmamali’nin daveti üzerine başkent Duşanbe’de temaslarda bulunacak. Tacikistan Milli Meclisi’nde İmamali ile baş başa ve heyetler arası görüşme yapacak Kurtulmuş, daha sonra onuruna verilecek davete katılacak. Tacikistan Temsilciler Meclisi Başkanı Faizali İdizida ile heyetler arası görüşme gerçekleştirecek Kurtulmuş’un, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ile de bir araya gelmesi öngörülüyor. Tacikistan’daki temaslarının ardından Özbekistan’a geçecek Kurtulmuş, Buhara kentinde Sağlık Bilimleri Üniversitesi Buhara İbni Sina Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunun mezuniyet törenine katılacak, öğrencilere hitap edecek. Kurtulmuş, Özbekistan Yasama Meclisi Başkanı Nuriddin İsmailov ile görüşecek. Kurtulmuş’un Tacikistan ve Özbekistan temasları 3 Aralık Çarşamba günü sona erecek.
Öztürk’ün cenaze namazı TBMM camiinde kılındı. Vefat eden mevcut ve eski vekillerin ailelerinin talebi halinde uygulamanın bundan sonra da devam edeceği öğrenil...
Öztürk’ün cenaze namazı TBMM camiinde kılındı. Vefat eden mevcut ve eski vekillerin ailelerinin talebi halinde uygulamanın bundan sonra da devam edeceği öğrenildi. İlk olarak TBMM Camisi’nde Öztürk’ün cenaze namazı kılındı. Ardından Öztürk’ün cenazesi Meclis Şeref Kapısı önündeki tören alanına getirildi. Öztürk’ün ailesi taziyeleri kabul etti. Öztürk’ün cenazesi bugün Giresun’un Çanakçı ilçesi Akköy köyünde toprağa verilecek.
AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU / ANKARA -Yılmaz, “Bu ülkenin yönetim merkezi olan Cumhurbaşkanlığı’nın bütçeden aldığı pay şu anda binde 1,1. 2026 yılı bütçesinde bütün ge...
AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU / ANKARA -Yılmaz, “Bu ülkenin yönetim merkezi olan Cumhurbaşkanlığı’nın bütçeden aldığı pay şu anda binde 1,1. 2026 yılı bütçesinde bütün genel idareler için artış oranı yüzde 28,38. Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki artış oranı ise 25,7. Yani genel artış oranının altında bir oranda artmış Cumhurbaşkanlığı bütçemiz, üstünde artmamış” dedi. 15 maddeden oluşan 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 7 maddeden oluşan 2024 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi de komisyonda kabul edildi.
DİDEM SEYMEN Haber Merkezi Sosyal medyada övülen saç yağları, maskeler, serumlar ve popülerliği hızla artan biberiye suyu, binlerce kişiyi bilinçsiz ürün kullan...
DİDEM SEYMEN Haber Merkezi Sosyal medyada övülen saç yağları, maskeler, serumlar ve popülerliği hızla artan biberiye suyu, binlerce kişiyi bilinçsiz ürün kullanımına yöneltiyor. Fenomenlerin tetiklediği “evde saç bakımı” modası yayılıyor. Birçok kişi saç dökülmesi, matlık, kuruluk ve beyazlama gibi sorunlara çözümü influencerların önerdiği tariflerde arıyor. Özellikle biberiye suyu, saç dökülmesine “çözüm” olarak lanse edilince hızla popüler hale geldi. Ancak uzmanlara göre, biberiye suyu trendinin bilimsel dayanağı zayıf ve yanlış kullanım sorunlara yol açabiliyor.
‘Saç kalıcı olarak dökülebilir’
Prof. Dr. Gülsüm Gençoğlan (Medicana Ataköy Hastanesi): “Biberiye suyunun saçlarda mucizevi bir etki yaratması mümkün değil. Bitkisel ürünlerde bulunan A ve C vitamini gibi faydalı bileşenler işlem sırasında hızla bozuluyor. Biberiyeyi suda bekletmek, kaynatmak veya yağını çıkarmak aktif içeriği korumaya yetmez. Stabilizasyonu olmayan ev yapımı karışımlar etkisini çok hızlı kaybeder. Karışımların saç köküne ulaşması da mümkün değil. Deriden sürülen hiçbir ürün saç köküne inmez. En büyük tehlike kontrolsüz ürünlerde görülebilecek reaksiyonlar. Sözde doğal karışımlar kimyasal dönüşüme uğradığında alerjik egzama, kontakt dermatit, hatta fitofotokimyasal reaksiyonlar yapabilir. Hasar gören saçlı deride kalıcı dökülmeler olabilir. Temel bakım için PH 5.5 şampuan, uçlara saç kremi, kuru taramadan kaçınmak ve yüksek ısılı şekillendiricileri az kullanmak yeterlidir.”
Yanlış ürün kel bırakır
■ Biberiye suyu ve benzeri karışımların etkisi bilimsel olarak güçlü değil.
■ Sürülen ürünlerin saç köküne ulaşması mümkün değil.
■ Yanlış ürünler alerji, irritasyon ve saç kaybı gibi sorunlara neden olabilir.
■ Saç dökülmesinin gerçek nedeni hekim tarafından belirlenmeli.
■ Tedavi ancak doğru tanıyla, dermatolog kontrolünde yapılmalı.
‘Tedaviyi geciktirir’
Prof. Dr. Gonca Gökdemir: “Saç dökülmesinin en sık nedeni genetik alopesidir. Ayrıca demir eksikliği, tiroid bozukluğu, stres, kansızlık, enfeksiyon gibi çok sayıda tıbbi sebep vardır. Kişi, influencer’ların önerdiği ürün ya da tariflere yöneldiğinde gerçek neden gözden kaçabilir ve tedavi gecikir. Bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış tedaviler sınırlı. FDA tarafından onaylı tek topikal ilaç, minoksidil etken maddeli olandır. Erkeklerde de finasterid etken maddeli ilaç kullanılabilir. Ancak bunların kişiye özel planlanması gerekir. Saç bakımında ilk adım tanı koymaktır. Dökülmenin altında bir hastalık, vitamin eksikliği veya hormonal sorun varsa bunu düzeltmek gerekir. Kişiye özel değerlendirme yapılmadan rastgele ürün kullanmak hem işe yaramaz, hem de zaman kaybettirir.”
Hande Atılgan / ANKARA 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun çerçevesinde verilen bir tedbir kararının hangi durumda kal...
Hande Atılgan / ANKARA 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun çerçevesinde verilen bir tedbir kararının hangi durumda kaldırılıp kaldırılamayacağına ilişkin emsal bir karara imza atan Yüksek Mahkeme’ye taşınan ve Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre başvurucu A.A ile komşusunun babası olan A.B arasında yaşanan olaylar zinciri 2019 yılında başladı. A.B. “sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı” suçundan hapis cezası aldı ancak pandemi döneminde salıverildi. Bu süreçte A.B. ve ailesi ile başvurucu arasındaki gerilim devam etti. A.A, 2021’de A.B. ve oğullarının kendisine ve eşine saldırdığına dair görüntüler ile mahkelemeye başvurdu. İstanbul Anadolu 1. Aile Mahkemesi, başvurucu lehine 6 ay süreyle önleyici tedbir kararı verirken, şüphelilerin itiraz üzerine tedbir kararı olayın bir “tahrik ve komşuluk kavgası” olduğu gerekçesiyle İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesince kaldırıldı. A.A bunun üzerine AYM’ye bireysel başvruda bulundu.
‘Her türlü şiddeti içeriyor’
Dosyayı görüşen AYM, cinsel saldırı suçundan sabıkalı A.B. ve oğulları tarafından tehdit edilmesine rağmen, A.A hakkında verilen koruma kararının “olayın komşuluk ilişkilerinden doğan hukuki bir uyuşmazlık olduğu” gerekçesiyle kaldırılmasının hak ihlali olduğuna hükmetti. Kararda, hakkında saldırı kaynaklı mahkumiyet kararı olan komşunun diğerleriyle aynı derecede tehdit oluşturuyormuş gibi ele alındığı ve risk değerlendirmesi yapılmadığı ifade edildi. 6284 sayılı Kanun’un yalnızca aile içi şiddeti değil, kadına yönelik her türlü şiddeti kapsadığı ve toptancı yaklaşım devletin kadını koruma yükümlüğüne aykırı olduğu için her dosyanın kendi şartlarında incelenmesi gerektiği vurgulandı. “Maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği”ne hükmeden yüksek mahkeme, yeniden yargılama yapılmasına ve başvurucuya 10 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
6284 sayılı kanun?
8 Mart 2012’de TBMM’de kabul edilen ve 20 Mart 2012’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri düzenliyor. Kanun fiziksel şiddetin yanı sıra ekonomik, psikolojik, cinsel şiddet gibi farklı şiddet türlerini de kapsıyor.
Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernan...
Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi milyonlarca lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına dün devam edildi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gereken duruşma salon kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle 14. Ağır ceza mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Seçil Erzan, müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
‘Para görünce korkuyorum’
11 Nisan 2023 tarihinden itibaren tutuklu yargılanan Seçil Erzan, İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, savcının mütalaasına karşı savunma yaptı. Erzan savunmasında şunları söyledi: “Kimsenin 1 lirasının bende olmadığını nasıl anlatayım. Ben bir sarmalın içerisine düştüm. Herkese para yaratmak zorundaydım. Kimseyi bir şeye inandıramadım. Kurtulamıyordum. Herkesin alacağı varmış benden. Evet alacağı olanlar var. Ama ben herkesin mi parasını almışım. Kiramı ödeyemedim. Arda Turan’ın 1 kuruş alacağı yok benden. Niye doğru söylemiyor. Ben fon için ikna etmedim fon için verdilerse bankaya vermişlerdir. Paralara dokunmuyordum. Paraları görünce korkuyordum. Müştekilerin toplam alacakları 30 milyon dolar değil 19.2 milyon dolardır.”
‘Ben sistem kurmadım’
Erzan, “Fatih Terim’in bana 700 bin dolar verip fazlasını almasına rağmen 3 milyon doları sormasını anlamıyorum. Ben sistem falan kurmadım. Benden zorla para almaya çalıştılar. Kimseye ‘fon’ demedim. Ben bir sarmalın içine düştüm. Futbol camiasından kimseyi ikna etmedim. Onları böyle bir fonun olmadığına ikna edemedim” dedi. Karar öncesi son sözü sorulan Erzan şöyle konuştu: “Annemi bir daha hiç göremeyecek miyim? Kaçacak olsam çoktan kaçardım. Ev hapsi olsa yine kaçmam. Hakkaniyetli davranmanız için yalvarıyorum.”
Mahkeme, Erzan’ın tutukluluk hâlinin devamına karar verirken, hakkında 102 yıl 4 ay hapis ve 767 bin 240 TL idari para cezası hükmetti.
Hakan Ateş beraat etti
Mahkeme, eski banka yöneticileri Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun ise beraatine karar verdi.
Kararı ağlayarak dinledi
Duruşmada, karar metni okunmaya başladığı anda Erzan’ın ağlamaya başladığı, zaman zaman konuşmaya çalıştığı ancak ne söylediğinin tam olarak anlaşılamadığı belirtildi. Bu sırada avukatlarının da yanına gelerek Erzan’ı teselli etmeye çalıştığı görüldü.
Kadının İnsan Hakları Derneği ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Türkiye’deki şiddet gerçeğine dikkat çeken ortak bir kampanya başlattı. Kampanya, şiddetin yalnı...
Kadının İnsan Hakları Derneği ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Türkiye’deki şiddet gerçeğine dikkat çeken ortak bir kampanya başlattı. Kampanya, şiddetin yalnızca sonuçlarına değil, onu üreten toplumsal eşitsizliğe ve erkek egemen zihniyete odaklanıyor. Dünya genelinde her 3 kadından 1’inin yaşamı boyunca en az bir kez fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kalıyor. Türkiye’de her yıl yüzlerce kadın öldürülürken binlercesi fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve dijital şiddete maruz kalıyor. Kadınların büyük bölümü en yakınlarındaki erkeklerden şiddet görürken, kadın hareketinin yıllara yayılan mücadelesi sayesinde sessizlik perdesi giderek kalkıyor. Ancak kampanya, bu görünürlüğe rağmen şiddetin neden ortaya çıktığının hâlâ yeterince konuşulmadığını vurguluyor.
NEDEN?
“Kadınlar neden şiddete maruz kalıyor?” ilk soruya “Erkekler kadınlara şiddet uygulamayı hak gördüğü için” yanıtı verilen kampanyada, erkek şiddetinin bir öfke patlaması ya da bireysel psikolojik sorunlarla açıklanamayacağı, bunun kadınların eşit görülmediği bir toplumsal düzenin sonucu olduğu belirtiliyor.
Erkeklerin kadınları kontrol etmek, cezalandırmak ya da baskı altına almak amacıyla ev içinde ve dışında sistematik biçimde şiddet uyguladığı vurgulanıyor. Kadın hareketinin mücadelesi sayesinde toplumda erkek şiddetini mazur gören kalıpların zayıfladığı, kamu kurumlarında bazı mekanizmaların geliştirildiği ifade ediliyor. Daha fazla kadın, maruz kaldığı şiddeti adlandırıyor ve destek arayabiliyor. Ancak kampanya, tüm bu ilerlemeye rağmen şiddetin kaynağındaki eşitsiz zihniyetin hâlâ sürdüğü uyarısında bulunuyor.
Nasıl son bulacak?
Kampanyanın ikinci sorusu ise “Peki kadına yönelik şiddet nasıl son bulacak?” yanıt ise “Cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak için hep birlikte mücadele ederek.”
Kampanyada, kadına yönelik şiddetin, kadınların cinsiyetleri nedeniyle maruz bırakıldıkları ayrımcılığın doğrudan sonucu olduğu belirtiliyor. Bu nedenle eşitsizlikle yüzleşmeden şiddetin son bulmayacağı vurgulanıyor. Kampanya, cinsiyet eşitliğini hayata geçirmek kendi yaşamından başlayarak hepimizin sorumluluğu olduğunu ancak bu eşitliği sağlamak, kadınları şiddetten korumak, şiddetten uzak bir hayat kurabilmeleri için kadınları desteklemek ve failleri etkin biçimde cezalandırmak devletlerin yükümlülüğüdür diyor.
Mağdura barınma sağlama
Nazan Moroğlu, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli yenilikler getirdiğini belirterek öne çıkan maddeleri şöyle sıraladı:
■ Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin (ŞÖNİM) 7/24 esasına göre çalışması
■ Mağdura barınma yeri sağlanması ve geçici koruma
■ Kreş desteği
■ Şiddet ihbarının herkes tarafından yapılabilmesi
■ Tedbir kararları için delil şartı aranmaması
■ Tedbir ihlalinde zorlama hapsi uygulanması
■Geçici maddi yardım, nafaka ve sağlık giderlerinin Bakanlıkça karşılanması
‘Toplumun ortak sorunu’
Avukatlar Vakfı Başkan Yardımcısı Avukat Nazan Moroğlu, kadına yönelik şiddetin kadınların büyük çoğunluğunun yaşadığı bir insan hakları ihlali olduğunu söylüyor. 6284 sayılı yasanın ve İstanbul Sözleşmesi’nin bu mücadelede en önemli yol haritalarından biri olduğunu vurgulayan Moroğlu, şiddetin toplumun tüm kesimlerinde görüldüğünü ve sadece kadınların değil, tüm toplumun sorunu olduğunu belirtiyor. Moroğlu, kadına yönelik şiddetin kent-kır, eğitimli-eğitimsiz, ekonomik durumu iyi veya kötü fark etmeksizin tüm kadınların ortak sorunu olduğunu ifade ediyor.
Tanık çocuklar…
Şiddetin kadınların fiziksel, ruhsal, sosyal, cinsel ve ekonomik açıdan zarar görmesine yol açtığını, temel hak ve özgürlüklerin kullanımını engellediğini söylüyor. Aile içi şiddetin, çocukların gelişimini olumsuz etkilediğini belirten Moroğlu, “Şiddete tanık olan çocuklar davranış bozuklukları, okul başarısızlığı ve şiddete eğilim gibi sonuçlarla karşı karşıya kalıyor” diyor. Moroğlu, aile içi şiddetin bir kadın sorunu değil, kadın ve erkek arasındaki eşit olmayan güç ilişkilerinden doğan toplumsal bir sorun ve aynı zamanda bir halk sağlığı meselesi olduğunu vurguladı. Şiddetin sağlıklı toplum yapısını tehdit ettiğini belirtti.
Farkındalık önemli
Kadına yönelik şiddetin çok yönlü nedenleri olduğunu belirten Moroğlu, çocuk yaşta evliliklerin en önemli risklerden biri olduğuna dikkat çekti. Hukuki önlemlerin tek başına yeterli olmadığını belirten Moroğlu, farkındalık çalışmaları, kurumlar arası koordinasyon ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimlerinin zorunlu olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı'na bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluşların ...
Üçüncü çeyrekte yüzde 3.7 büyüyen Türkiye, kesintisiz büyüme sürecini 21 çeyreğe taşıdı. Milli gelir 1 trilyon 538 milyar dolarla rekor kırarken, Türkiye büyüme...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin Karadeniz'de görev yapacak 6. derin deniz sondaj gemisinin çarşamba günü Mersin'de olacağını b...
*Tam metin içeriği, kaynak sitenin yapısının değişmesine bağlı olarak eksik gelebilir.
Yorumlar (0)
Yorumunuzu Ekleyin